korsan richard derek in buluşu olan bacardi mojito
yaz aylarının buz gibi serinletici limonlu (lime) ve naneli alkollü içeceğidir.
genellikle beach lerde tüketilen bu içimi güzel ferahlatıcı kokteyl,bayan içkisi diyede adlandırılmaktadır.
yapımı kolaydır,içimide güzeldir.
tarif...
limonları ikiye böldükten sonra 6 parçaya bölün
büyük bir su bardağı içine koyun ve üzerine sulandırılmış (damak tadına göre)suda eritilmiş şeker ilave edin ve bir havan tokmağı ile limonları ezin.
taze naneleri ayıkladıktan sonra biraz avucunuzda ovalayıp bardağın içine atın biraz karıştırdıktan sonra parçalanmış buzu üzerine ekleyin
ve üstünede bacardiyi dökün ve arzu ederseniz schweppes bitter lemon yada soda ekleyebilirsiniz. afiyet olsun

çok bilmiş gaylere bir türlü yaranamayan mesajlardır.

''selam'' dersin, ''kuru bir selam ne ifade eder, profilime uygun bir mesaj değil'' der.
''selam, tanışmak ister misin'' dersin, ''aynaya bakmadan mesaj atma'' derler.
''merhaba, tanışalım mı'' dersin, ''kimseyi aramıyorum, sadece takılıyorum'' derler.
o fotoğrafsız profilinden ''merhaba'' der, sen cevap vermezsin. ''görüntünün ne önemi var'' diye nutuk atar.
sadece ilişki arayan ve sekse kapalı olduğunu belirten profilden ''merhaba'' mesajı gelir, ''merhaba'' dersin, sonra ''yerin var mı'' sorusu gelir. ilişkinin ilk kriterinin sabit bir yer olduğunu farkedersin.

çekinmeye kesinlikle gerek olmayan zirve. sayın armut bunun için gereken tüm ortam kontrolüne sahip, bizzat şahidim. *

ögrenim hayatının en zevkli bölümüdür.

kaos gl şirketinden emekli olacak adam. eşcinsel mücadelede sadece işin kılıfı. koltuk sevdası çok kötü.

bu dünya, belki de bir başka gezegenin cehennemidir. ..

sorumlusu eksik papatya yaprağıdır. *

hayatımda bir kere tanıma fırsatı bulabildiğim aşmış bir beyde gördüğüm eğilim. ankara'da yaşıyor olması hasebiyle muhabbeti ilerletemedik tabi. edm dinleyip, orta amerika folkloruna ve italyan sinemasına ilgisi vardı. oyş çok çekici. maalesef güzel olan her şeyin uzakta olması kuralı gereği yollarımız birleşemedi.

gözlemlerime göre rahat kafada, sıkıntısız insanlar.

ben bundan sonra kapalı hallerinden asla taviz vermez derken, kendisi ters köşe yaptı ve kutudan gayet şık, sıfır kollu, peruklu niran ünsal çıktı.

(bkz: arada kalmak)
(bkz: altı kaval üstü şişhane)

naneli şeker . her öpüşme için kullandığım silahımdır. ki ben dolgun dudaklarım la tanınmış bir gay olsam da karşımdaki adamı hayal kırıklığına uğratamam ve saygım var. ama öpüşme esnasında şu 2 olayı sevemedim. 1. si dudakları çekme ( ki tamam dudaklarım güzel ama neden dişliyorsun beni , bel ki ben sevmiyorum.) 2. si dilini karşıdaki partnerinin içine sokma. ( o anda kapalı olan gözlerim faltaşı açılıp karşımdaki adama bakıyorum. "napıyooon aq" ) .bunun dışında öpüşmek gerçekten güzel bir şey. insana sanki eroin çekmiş gibi bir kafa yapıyor. (eroin hiç kullanmadım ) hele de karşı da ki adam yakışıklı ise. size şunu söylemek isterim öpüşürken ellerim rahat durmaz ve partnerimin pantolonuna sokarım ve boxerından içeri götünü mıncıklarım . ahh .. o haz yok mu .ağız dudaklarda elim dolgun götünde ! favori mekanımda halı üstünde ya da tuvalet kabininde öpüşme .sadece öpüşme :)

hemen hemen her şarkısını dinlerken ayrı bir keyif alıyorum. bu benim o anki mental durumuma bağlı tabi ki de ancak benim kişiliğime cuk diye oturan bir gruptur kendileri.

az önce * teslim olma albümünün yürüyor sokak şarkısını açtım. şarkının devamında aynı albümün son şarkısı olan ölümsüzler çalmaya başladı ve introdan hemen sonra resmen beni içine aldı ve o muhteşem haz anını ve ardından gelen şaşkınlığı bana yaşattı.

bakın bu adamların her şarkısı her zaman aynı duyguları bana yaşatmıyor, hatta aynı şarkı bile belki bir daha aynı duyguları yaşatmayacak lakin bu adamlar bir şey var ve bu beni bazı hallerde gerçekten de '' ulan iyi ki varsın peyk'' dedirtiyor.
(bkz: ayı sözlük yazarlarının şu an dinlediği şarkılar)